Ahıska Türklerinin vatanlarından zorla koparılıp sürgüne gönderilmesinin üzerinden 80 yıl geçti. 1944 yılında Stalin yönetimindeki Sovyetler Birliği tarafından gerçekleştirilen Ahıska Sürgünü, binlerce Ahıska Türkünün acılar içinde uzak diyarlara gönderilmesiyle tarihe kara bir leke olarak geçti. Soğuk kış koşullarında hayatta kalma mücadelesi veren Ahıska Türkleri, hayvan vagonlarında insani koşullardan uzak bir şekilde kilometrelerce yol kat etti. Bu süreçte çok sayıda insan, açlık ve hastalık nedeniyle yaşamını yitirdi. Ahıska Türklerinin vatanlarından koparılışı, ardında unutulmaz acılar ve yarım kalmış hayat hikayeleri bıraktı.
Sürgün sırasında, kadınlar, çocuklar ve yaşlılar da dahil olmak üzere Ahıska Türkleri; Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan gibi Sovyetler Birliği’nin farklı bölgelerine dağıtıldı. Yeni gittikleri yerlerde, yerel halkla uyum sağlamaya çalışan Ahıska Türkleri, yıllarca vatana duydukları özlemle yaşamak zorunda kaldı. Yaşadıkları bu acı dolu süreç, birçok edebi esere, araştırmaya ve anı kitabına da konu oldu.
Bugün, Ahıska Sürgünü’nün 80. yılı vesilesiyle düzenlenen anma törenleri ve etkinlikler, tarihte yaşanan bu trajediyi unutturmamak ve Ahıska Türklerinin maruz kaldığı zulmü gelecek nesillere aktarmak amacıyla gerçekleştiriliyor. Türkiye başta olmak üzere pek çok ülkede Ahıska Türklerinin yaşadığı bu büyük acı anılıyor. Ahıska Sürgünü, bir milletin yaşadığı derin travmaların, sabrın ve güçlü iradenin sembolü olarak hafızalarda yerini koruyor.