Son günlerde gündemi sarıp sarmalayan "hisseli tapu" dolandırıcılığı, 100 milyon liralık bir skandalın kapısını araladı. Başta emlak alım satım işlemlerinde güven arayan vatandaşlar, maalesef dolandırıcıların avına dönüştü. Bu sistemin sunduğu basit gibi görünen fırsatlar, bazı şebekelerin kullanmakta olduğu tuzaklar haline geldi. Hisseli tapu olarak adlandırılan uygulama, birçok kişi için umut ışığı olurken, dolandırıcılara da büyük bir fırsat sunuyor. İşte bu dolandırıcılık şemasının nasıl işlediği ve mağdurların başına gelenler.
Hisseli tapu, bir taşınmaz mülkün birden fazla kişi arasında paylaştırılması esasına dayanır. Temel anlamda, mülkün belirli bir yüzdesinin farklı alıcılara satılması anlamına gelir. Resmi olarak kayıtlı olmayan ya da akıbeti belli olmayan mülkler üzerinden yapılan bu satışlar, birçok kişi için cazip görünse de, gerçekte dolandırıcılara açık bir kapı aralıyor. Bu yöntemin en büyük riski, sahte belgelerle dolandırıcılığa kalkışan kişilerin sayısının her geçen gün artmasıdır. Hisseli tapu sisteminin güvenilirliğinin olmaması, birçok vatandaşın mağdur olmasına neden olmaktadır.
Gelişen teknolojinin sağladığı olanaklarla, dolandırıcılar da kalabalık sosyal medya platformları ve online ilan sitelerini etkin bir şekilde kullanarak mülk satışlarına kolayca tuzak kurabiliyor. Dolandırıcılar, sahte belgeler ve düzenlenmiş fotoğraflar eşliğinde, potansiyel alıcıları kandırmak için profesyonel bir yöntem izlemektedir. İlgili mülklerin çok çekici fiyatlarla sunulması, tecrübeli alıcıların bile dikkatini çekiyor. Mağdurlar, genellikle mülkü almadan önce hisseli tapunun yasal bir dayanağının olduğunu düşünüyor. Ancak, sahte belgeler ve yanıltıcı bilgilerle dolanan mülk sahipleri, dolandırıcıların sahneye koyduğu büyük bir oyun içinde yer alıyorlar.
Bu süreç içerisinde, dolandırıcılar hisseli tapu işlemlerinin güvenilir olduğuna ikna ettikleri kişilere; "sadece bir kısmını alacaklar" gibi cazip vaatlerle yaklaşarak, insanları manipüle etmektedir. Mülkün gerçek sahibiyle yapılan sahte anlaşmalar ve yanıltıcı sözleşmeler, dolandırıcıların hálâ nasıl bu kadar cesurca hareket edebildiğinin açık bir göstergesidir. Öte yandan, dolandırıcılık şebekelerinin organize yapısı, yasal sürecin çok gerisinde kalmasına ve mağdurların haklarını arayabilmelerini zorlaştırmaktadır.
Yetkililer, "hisseli tapu" konusunda vatandaşları uyarmak için çeşitli kampanyalar düzenlese de, dolandırıcıların faaliyetlerini engellemek oldukça zorlaşmaktadır. Birçok mağdur, süreç içerisinde kaybettikleri maddi değerlerine ek olarak, aynı zamanda manevi bir travma ve kayıplarla da karşı karşıya kalmaktadır. Hükümetin bu konuda alacağı yeni önlemler, dolandırıcılık şebekelerinin çarklarını durdurmak amacıyla büyük önem taşımaktadır. Ancak, toplumu bilinçlendirmek ve bu tür dolandırıcılıklara karşı nasıl önlem alınacağına dair eğitici programların artırılması, belki de en etkili çözüm yolu olacaktır.
Söz konusu suçların tespiti için yapılan son denetimler, dolandırıcılık faaliyetlerinin boyutunu ortaya koymaya başlamıştır. Yasadışı yollarla mülk sahibi olmanın cezai yaptırımları, dolandırıcıların korkusunu artırırken, mağdurların yaşadıkları travma ve maddi kayıplar hiç şüphesiz büyüktür. Hisseli tapu dolandırıcılığına karşı vatandaşların dikkatli olmaları için bilinçlendirici çalışmalar artarak devam ediyor. Zaten bu tür dolandırıcılıklara karşı yapılacak her türlü önlem, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde büyük bir değer taşımaktadır.
Sonuç olarak, "hisseli tapu" tuzaklarının çarkları deşifre edilmişken, her bireyin bu konuda dikkatli olması gerektiği unutulmamalıdır. Dolandırıcılara karşı duyarlılığı artırmak, herkesin elindedir. Alım satım işlemleri esnasında her zaman resmi belgelerin kontrol edilmesi ve güvenilir kaynaklardan bilgi alınması gerekmektedir. Aksi takdirde, gelecekte benzer dolandırıcılık vakalarının daha fazla artması kaçınılmaz olacaktır. Hisseli tapu sisteminin sunduğu "görünürdeki fırsatlar" ile, dolandırıcıların oluşturduğu tuzaklardan uzak durmak için dikkatli olunmalı ve sahte yalanların peşinden gitmemek gerektiği hatırda bulundurulmalıdır.